Truva atı olayını bilmeyenimiz yoktur , Kumandan Odysseus’un Truva Şehrine gizlice askerlerini sokup şehri fethetmesini sağlayan meşhur tahtadan yapılmış devasa at. Şu anda temsili bir maketi Çanakkale de bulunan Troya antik kentinin girişinde sergilenmektedir.
Şebinkarahisar’ında tıpkı Truva gibi bir fetih hikayesi vardır.Öyle ki zamanında Bizans tekfurları Şebinkarahisar için ” burayı fethedecek yiğit daha anasından doğmadı ” demişler ,bunu duyan zamanın Selçuklu Komutanlarından Karaboğa en seçkin askerleri ile birlikte Şebinkarahisar’a akın eder.Günler süren yolculuğun ardından Şebinkarahisar eteklerine ulaşan Karaboğa ve askerleri gördükleri heybet karşısında şaşkına dönerler ve derler ki “Bu emsalsiz Şehrin muhakkak Türk toprağı olması lazımdır”.
Vira Bismillah derler ve başlarlar harbe , Kalenin dört tarafındanda kuşatma yapan Karaboğa ve askerleri günler,haftalar hatta aylar geçmesine rağmen düşmanı bozguna uğratır lakin Kaleyi bir türlü ele geçiremez.Bunun üzerine Karaboğa Bizans tekfurlarına bir teklifte bulunur.Bir çok askerinin şehit olduğunu hayvanlarının telef olduğunu ve harpten çekileceğini söyler ,Fakat şart olarak yanında çok değerli ziynetler olan 40 sandığını hayvanları telef olduğu için taşıyacak durumda olmadığını ve Şebinkarahisar Kalesine emanet bırakmak istediğini ve istediği bir zamanda gelip teslim alacağını belirtir.Savaş şartlarından yorgun düşen Bizanslılar teklifi hiç düşünmeden kabul eder.Karaboğa Sandıkların içerden kilitli ve mühürlü olduğunu belirterek Açmamalarını da şart koşar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.