Bilemesem de Piraziz'den Eynesil'e, Çamoluk'tan Tirebolu'ya kadar uzanan gizemli coğrafyada;2200 Rakımlı Eğribel Tepesi'nin ötesinde berisinde ve Kekkit Vadisi ortamlarında da GİRESUN SEVDASI ile ŞEBİNKARAHİSAR SEVDASI ile ŞİİR SEVDASI gibi şiir yüklü duygularla bilgece uzmanca halk önderi gibi halk bilimcisi gibi ilgilendim, ilgileniyorum.
Kelkit Vadisi'nin Cazibe Merkezi'ndeki ve Giresun yöresindeki duyarlı insanların ilgilendiği acil çözüm bekleyen konularla ilgilenerek ve gündemi son dakikasına kadar takip ederek; makale fıkra roman hikaye demeç yazıları kadar önemsenen okuyar saygınlığındaki yorumlarla kayıt düşüyorum. ifadelerin sahiplerine insan sevgisi ile bakarak kırmadan dökmeden ve incitmeden daha çok düşündürmek adına derinlemesine iniyorum.
Giresun Sevdası ile ilgili çalışmalarımı devam ettiriyorum.
Hasan Ali Yücel, Hüseyin Avni Alpaslan, Can Akengin, Vahit Kaya, Ayhan Yüksel, Seyfullah Çiçek, İsmail Kahraman niçin bu kadar Şebinkale ile Köprübaşı ile ilgilendi dersiniz? Bazı kayıtları ŞEBİNKARAHİSAR SEVDASI şeref sayflarında bulabilirsiniz.
Giresun Sevdası ile birebir örtüşen Giresunlu Ünlü Eğitimci Şair Şiir Yorumcusu Vahit Kaya; her yıl Çamlıca, Karabulduk, Keşap, Giresun ortamlarında özlem gidermek, Tirebolu'nun Karademir Köyü'nde Şair Ressam Emine Usta ile şiir sohbeti etmek, Giresun Atapark'ta Hüseyin Hüsnü Tekışık ile bir bir Giresun simidi bölüşüp, bir bardak Tirebolu çayı içmek heyecanı ile gönlünü pır pır uçururken zamanı iyi kullanarak niçin Şebindutu, Şebingülü sezonunda mutlaka Şebinkale'ye Şebinkarahisar Atatürk Evi ve Müzesi'ne, Köprübaşı'a Kütküt Bağlarına ve Abdi Beğ'in mezarı başına geliyordu hiç düşündünüz mü ?
Bu, Türkiye Sevdası ortak paydasında durmadan alevlenen büyük bir sevdanın yansımasıydı.
Bu, Şebinkarahisar Sevdası ile Giresun Sevdası ortak paydasında buluşan engin bir kültür birikiminin Atatürk ile yeniden şekillendirilen engin bir düşüncenin yasımasıydı.
Bu, Mehmet EminYurdakul'un arı duru ifadesindeki vurguların yapıldığı mekanları adımlayarak Atatürk'ün, Fatih'in şiir yazıp şiir okuduğu ortamları yeniden hissetmenin çekişleriydi bu gelişler..Bu SEVDA.
Bu Sevdayı her ortamda adam gibi adam kişiliği ile örtüştürerek büyüte büyüte yaşatan Bu bedelleri çok ağır bir şekilde Giresun Sevdası ile ödeyenlerden birisiydi Giresunlu Ünlü Eğitimci Şair Vahit Kaya.
Ortaklaşa yazdığımız Yolların Türküsü isimli şiir; kesinlikle nostaljik takılıp birgün de vekil olmak için ya da öldüğümüzde dostlar bizi hatırlasın diye yazılmadı.
Eğribel'in ötesi ile berisi birbirini daha iyi anlasın, ekonomik canlılık sağlansın,Giresun, Şebinkarahisar, Sivas Vilayet Yolu,
Erzincan, Şebinkarahisar Giresun Vilayet Yolu; diğer bir ifadeyle CENNET YOLU Dünyaca Meşhur Sivas Valisi Halil Rıfat Paşa zamanındaki gibi yine Sağlık Turizmi, Yayla Turizmi ile Kültür Sanat Etkinlikleri Turizmine açılsın aynı canlılıkla..Türkiye'nin dört bir köşesindeki Yeşil Giresun sevdalıları gurbetçilik karabasanından kurtularak içlerindeki volkanları Kelkit Vadisi'nde, Giresun Sahilleri'nde yatırıma üretime ve mutluluğa dönüştürsünler diye atılıyordu ilk adımlar..
Şebinkarhisar Turizim ve Kültür Şenlikleri de, Dereli Kümbet Bektaş Yayla Şenlikleri de Giresun Geceleri de bunun içindi.. Şebinkarahisar Bir Bahar Akşamı Şiir Dinletisi etkinlikleri de gönülden gönüle şiir güzelliğinde sevda köprüleri kurmak içindi yatırım içindi üretim içindi.
Hal böyleyken;
Öyle şiirle yatıp şiirle kalktığımıza dudak bükenlere, 3-5 senede 3-5 satır nostaljik yazılarla tam yerinde yazanların içine çıkanlara ve tüm servetlerini bir mısramıza değişmiyeceğimizi bildikleri halde çalışmalarımıza anlamıyormuş gibi bakanlara elbette çok üzülüyoruz. Onları kardan adamlar diye katagorize etmeden önce de rahmet dileyip, Adam gibi Adam deyip, Giresunlu Ünlü Eğitimci Şair Vahit Kaya gibi çok önemseyip saygı duyduğum çok ilginç şiirleriyle de sanatseverlerin beğenisini kazanan Candost Sivaslı Ozan Zaralıcan tarafından yazılan Şebingülü şiirlerinden birisini daha övünçle paylaşmak istiyorum..Sanki Şebingülü için bir şiir de den yaz dediğim türden çok sağlam şiirlerden bir sunumla...
ELİMDE ŞEBİNGÜLÜ..
Madem ki diyorsun bana, nerden çıktı bunca şiir ?
Hülyalarda gezemezdim, Şebingülü olmasaydın.
Şiirin bir yanı hüzün, bir yanı da engin nehir..
Sularında yüzemezdim, Şebingülü olmasaydın.
Sözcükler ağlaşır durur, betimsiz kalır kurgular
Gerçeğin yerine geçer, anlamsızdır tüm vurgular
Bazen başta,bazen sonda, gelip yerleşir sorgular
Kötülere kızamazdım, Şebingülü olmasaydın.
Serbest, hece, lirik, epik, sözler dökülür dilimden
Sana hüzün veren kimse, çekinir kaçar yelimden
Bu noktada korkusuzum, kimse kurtulmaz elimden
Yüreğine sızamazdım, Şebingülü olmasaydın.
Bülbülümsün bu kafeste ses verirsin her sesime
Canıma can katan sensin, karışırsın nefesime
Mutlulukla bakan gözün, oklar vurur kafesime
Ben bu resmi çizemezdim, Şebingülü olmasaydın.
Varlığımız sana bağlı, ekmek aşımın tadısın
Bunu gururla söylerim, sen ömrümün miadısın
Zaralıya yoldaş ,yaren; şiirlerinin adısın..
Bu şiiri yazamazdım, Şebingülü olmasaydın.
SİVASLI OZAN ZARALICAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.