Güne hafif kahvaltıyla başlayın

Sağlık Bakanlığı yetkilileri, ramazan ayı boyunca tutulan orucun ardından vücudun normale dönebilmesi için ''beslenmeye dikkat'' uyarısı yaptı.

Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Öztürk, oruç tutanlara bayrama ilişkin beslenme önerilerinde bulundu.

Hayatın her döneminde yeterli ve dengeli beslenmenin büyük önem taşıdığına işaret eden Öztürk, ramazan ayında olduğu gibi Ramazan Bayramı'nda da yeterli ve dengeli beslenme ilkelerine dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi.

Ramazanda günlük öğün sayısının azalması ve beslenme düzenindeki değişiklikler nedeniyle bayramda psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimine girildiğini belirten Öztürk, bunun hazımsızlık başta olmak üzere sindirim sisteminde bazı sağlık problemlerine neden olduğunu söyledi.

Bayramlarda ikram edilen şeker, lokum, şekerleme, çikolata, şerbet, tatlı ve tuzlu hamur işlerinin enerji içeriği yüksek gıdalar olduğuna işaret eden Öztürk, ''Bu gıdaları bayramda birdenbire sık tüketmek sindirim sistemi rahatsızlıklarının yanı sıra kan şekerinin hızlı yükselmesine de neden olur'' dedi.

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME ÖNERİLERİ
Bayram ziyaretlerinde ikram edilen bu tür gıdalara dikkat edilmesini, aşırıya kaçılmamasını, yeterli ve dengeli beslenme ilkelerinin unutulmamasını isteyen Öztürk, şu önerileri dile getirdi:

-Yeterli ve dengeli beslenmek için süt ve süt ürünleri, et-yumurta-kurubaklagiller, sebze ve meyve ile ekmek ve tahıllardan oluşan dört temel besin grubundan en az 3 ana ve 2 ara öğünde yeterli miktarlarda alınmalıdır.

-Bayram sabahı hafif bir kahvaltıyla güne başlanmalıdır. Kahvaltıda kızartma, kavurma yöntemleriyle pişirilmiş besinler yenmemelidir. Bayram ziyaretlerindeki tatlı ikramları göz önüne alındığında kahvaltıda şeker, bal gibi tatlı besinler bulundurulmamalıdır. Domates, salatalık, maydanoz, taze biber gibi çiğ sebzeler bolca tüketilmeli, az yağlı peynir tercih edilmelidir. Yumurta haşlanmış olarak yenmeli, sucuk, salam, sosis gibi yağlı besinlerden, börek gibi hamur işi gıdalardan uzak durulmalıdır. Ekmek olarak tam buğday unlu, kepekli ya da çavdar ekmeği tercih edilmesi kan şekerini kontrol altında tutar ve tokluk hissi verir.

-Ramazan süresince iftar ve sahur olan iki ana öğün, bayramın başlamasıyla birlikte sabah, öğlen ve akşam olarak 3 ana ve en az 2 ara öğüne dönüştürülmelidir.

-Ramazan bayramı boyunca şeker ve şekerli gıdaların tüketimine dikkat edilmeli, çevrenin ısrarcı tutumlarından ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalınmalıdır.

-Hamurlu, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir.

-Bayram süresince ve bayramdan sonra sıvı alımı artırılmalı, günde yaklaşık 1,5-2 litre su içilmeli, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, taze sıkılmış meyve suyu, az şekerli limonata ve az şekerli komposto gibi sıvı gıdalar eklenmelidir.

-Sindirim sisteminin düzenli çalışması ve kabızlıktan korunmak için lif (posa) içeriği yüksek sebze, meyve ve kurubaklagiller tüketilmelidir.

-Diyabet, kalp-damar, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığı olanlar diyetlerine bayram süresince de uymaya özen göstermelidir.

-Çocuk ve gençlere bayramda ikram edilen şeker, çikolata ve şekerli besinleri sık tüketmemeleri, tükettikten sonra dişlerini fırçalamaları konusunda uyarılarda bulunulmalıdır.

-Özellikle yaşlılar ve tansiyon hastaları kahve ve çay tüketimine dikkat etmeli, aşırıya kaçmamalı, bitki çaylarını tercih etmelidir.

-Ramazan ayı boyunca edinilen sahur alışkanlığı ramazandan sonra gece yeme alışkanlığı şeklinde sürdürülmemelidir.

-Ramazan ayında değişen beslenme düzeniyle birlikte fiziksel aktiviteler de azalmaktadır. Bu durum ise gereğinden fazla beslenen, ancak hareketsiz kalan bireylerde kilo artışına neden olabilmektedir. Ramazanda yavaşlayan metabolizmanın tekrar düzelebilmesi, vücut ağırlığının dengede tutulabilmesi için bayramdan sonra yeterli ve dengeli beslenme, öğün atlamama, bol su içme gibi sağlıklı beslenme ilkelerine uyulmalı, düzenli fiziksel aktivite yapılmalıdır.

AA